AYDIN HASAN / ASENA YATAĞAN –Terör örgütü YPG’nin sözde dış ilişkiler sorumlusu İlham Ahmed dün İsrail’de milliyetçi çizgide yayın yapan Jerusalem Post’a yer alan röportajında, “Suriye’de çözümde İsrail yer almalı ve rolü çok önemli” sözleriyle İsrail’e çağrıda bulundu. Aynı gazetede terör örgütü destekçisi Mem Husedin’in bir yazısı da yayımlandı. Gazetede İskenderun’da doğduğu, Vancouver’da yaşadığı belirtilen ve Kanada Kürdistan Konfederasyonu Başkan Yardımcısı olduğu bilgisine yer verilen Husedin, makalesini sosyal medyada Türkçe olarak da paylaştı.
Haberin Devamıclass=’medyanet-inline-adv’>
İSRAİL’İN SAVUNMASI
Yazıda “İran’dan İsrail’e kadar toprakları kontrol eden bir PKK/PYD özerk bölgesi, İsrail’in savunması için değerli bir varlık olacaktır. İran’ın önderlik ettiği Şii ekseni zayıflarken, başka bir eksen -Türk ekseni- ortaya çıkıyor ve benzer İsrail karşıtı söylemi kullanarak Sünni Arapları Türk bayrağı altında birleştiriyor” denildi.
ÇANAKKALE BOĞAZI TALEBİ!
Husedin, 1918’de sunulan Wilson İlkelerine gönderme yaparak “Türk yönetimindeki öbür uluslara da her türlü kuşkudan uzak yaşam güvenliğiyle özerk gelişmeleri için tam bir özgürlük sağlanmalıdır. Çanakkale Boğazı uluslararası güvencelerle gemilerin özgürce geçişine ve uluslararası ticarete sürekli açık tutulmalıdır” şeklindeki 12. maddeyi gündeme getirdi. NATO donanmalarının Çanakkale Boğazı’ndan geçişine izin verilmediğini öne sürerek “Kürtlere verilen tarihi vaadin tanınması ve Çanakkale Boğazı’nın serbest dolaşımının sağlanması, modern jeopolitik zorlukların ele alınmasında ve İsrail için bölgede daha istikrarlı ve stratejik açıdan avantajlı bir gelecek sağlamada önemli adımlardır” ifadelerini kullandı.
Haberin Devamıclass=’medyanet-inline-adv’>
‘TÜRKİYE’NİN SURİYE’DEKİ ETKİSİNDEN RAHATSIZ’
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, konuyla ilgili Milliyet’e yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
İsrail aslında Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemez. Çünkü Suriye, Irak, Orta Doğu, İran vs. bütün bunlara baktığımız zaman Amerikan desteğiyle de düşünmek gerekiyor bunu. Orta Doğu’da kendi güvenliğinin sağlanması ve aynı zamanda kendi yayılmacı politikası; bu da tarihten alıyor kökünü. M.Ö 190’lara kadar kraliyet gibi bir şey kurmuşlardı. 150 yıl devam ettiler ve bunları vadedilmiş topraklar diye adlandırırlar. Bugün hâlâ onu hayata geçirebilmek için bir politikaları var.
Normal şartlarda Suriye’ye biz yardım ediyoruz. Orada güçlü şekilde varlığımızı hissettirebiliyoruz. Bu aynı zamanda güneyden Suriye’de kendine ait olmayan toprakları da ele geçirmeye başlamış olan İsrail için bir handikaptır. Çünkü Suriye’yle baş edebilir ama işin içine Türkiye de girdiği zaman ‘karşısına geçmiş olan güç İsrail’in iki değil 32 defa düşünmesini gerektirecek bir güçtür’ şeklinde değerlendiriyorlar. Dolayısıyla bizim bu şekilde oraya girmemizden de çok hazzettiklerini söylemek mümkün değil.
Haberin Devamıclass=’medyanet-inline-adv’>
‘KARŞI KARŞIYA GELMEZ’
İsrail’in bize karşı böyle birtakım söylemler geliştirmesi bazı tehditler ileri sürmesi, bunlar olağandır. Öyle çok dert edinmeyi de gerektirmez. Ama Türkiye ile İsrail, Suriye üzerinden karşı karşıya gelirse onun sonuçları çok daha vahim ve çok daha fazla düşünülmesi gereken bir boyuttadır. İsrail bunu istemez ve istemiyor da, bunu da gösterebiliyor. ABD’nin Orta Doğu politikasında İsrail’in ciddi şekilde cesaretlendirildiğini görmek lazım.
‘TAMPON BÖLGE OLUŞTURMAK İSTİYORLAR’
ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol da şunları söyledi:
İran tehdidini gerekçe göstererek Türkiye’yi kuşatma politikası oluşturmak, İsrail ile Türkiye arasında bir tampon bölge oluşturmak istiyorlar. Irak’tan Suriye’den Akdeniz’e uzanan koridoru Kürtler üzerinden gerçekleştirerek, Türkiye ile Orta Doğu arasında bir set çekmek istiyorlar. Amaçları, Türkler ile Kürtleri ve özellikle Sünni İslamı bölmek. İsrail’in hedefleri için dışarıdan biri üzerinden tartışma ortamı yaratmak istemiş olabilirler. Bu yapılan psikolojik harekatlar ile uluslararası kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.
Haberin Devamıclass=’medyanet-inline-adv’>
‘MESAJ VERİLİYOR’
Son dönemde birçok Kürt isim İsrail ile ilgili açıklama yaptı. Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasından sonra ‘Türkiye’nin Arap devletlerinin istediği bir Orta Doğu olmaz’ mesajı veriliyor. Hedef Kürtler üzerinden Irak ve Suriye’deki koridor planını oluşturmak. ABD ve İsrail, gayriresmi kanallar üzerinden mesaj vererek, “tarihteki sözlerimizin arkasındayız” mesajını veriyorlar.
EMPERYAL PROJE
İsrail, bölgedeki Kürtler ile vekil aktör inşa etmeye çalışıyor. Wilson prensiplerine atıf yapılarak, ABD ve İsrail’e Kürtler için vaatleri hatırlatılıyor. Bugün Büyük İsrail hayalinin önündeki en büyük engel Türkiye Cumhuriyeti. Bölge Kürtleri ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmeye çalışılan emperyal bir proje bu.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
